25 Ağustos 2010 Çarşamba

Ateşten Kalbe Akıldan Dumana



İşte bir Guy Ritchie klasiğiyle daha karşı karşıyayız. Bütün dünyada yankı uyandıran ilk filmi olan 1998 yapımı bu film bize gerçekten kusursuz bir iki saat yaşatıyor.

4 kafadar bir kumarbazın üstün yeteneğine güveniyorsa eğer, ve bunun için akılalmaz risklere giriyorlarsa, oynayacakları kumar oyununda da, hele de karşıdaki bir mafya babasıysa, rakiplerinin yapabileceklerine hazırlıklı olup ona göre davranmalıdır. Bizim adamlarımız ise, doğal olarak, bunu yapmıyor. Olaylar ise, işin içinden çıkılmayacak kadar garip bir hale gelmesine rağmen, bu gariplik öyle bir boyuta arıyor ki, bir anda bitiveriyor.

Şöyle düşünün; sizin 500 bin liranız var evinizde. Siz onu güvende olsun diye evde bıraktınız. Dışarı çıkıp biraz eğlenip geliyorsunuz evinize. Ne göresiniz peki? Yerde yatan ve en az yarısını tanımadığınız 10 tane ceset.

Kumarın nelere yol açabileceğini gösteren, fakat amacı kesinlikle bu olmayan bir film Ateşten Kalbe Akıldan Dumana. Jason Statham abimiz bu sefer aşrolü üstlenmemiş, hatta sanki ben de gireyim de filme biraz ün katayım demiş gibi. Ama olsun, kumarbaz abimiz ve diğer ortakları da, rollerinin hakkını vermiş, tıpkı hakkı rahmetine kavuşan filmdeki diğer 538975 karakter gibi.

Süper eğlenceli harika bir komedi aksiyon. Hala izlemediyseniz yazık size.

Tür : Komedi , Aksiyon
Gösterim Tarihi : 9 Haziran 2000
Yönetmen : Guy Ritchie
Senaryo : Guy Ritchie
Görüntü Yönetmeni : Tim Maurice-Jones
Müzik : David A. Hughes , John Murphy
Yapım : 1998, İngiltere , 107 dk.

Oyuncular

Jason Flemyng , Dexter Fletcher , Nick Moran , Steven Mackintosh , Jason Statham (Bacon)

Esrarengiz Kadın



Adı gibi bir film. Karakterimiz, zamanında seks kölesi olarak kullanılan bir kadın. Film ise, o kadının geçmişte yaşadıklarından kaçıp, yeni bir hayal -hayat değil hayal- uğruna neler yapabileceğinin göstergesi.

Yönetmen, kadının geçmişini filmin tamamına o kadar güzel bir şekilde yaymış ki, flashbackler en fazla bir kaç saniyeliğine giriyor ve her şey net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Olayların çıkış noktası seks köleliği kavramı olsa da, bu kavram filmde fazla sorgulanmıyor. Sorgulanan, bir annenin -kendisinin olduğuna tam olarak emin olamasa bile- çocuğu uğruna yapabilecekleri.

Filmde esrarengiz kadını oynayan Kseniya Rappoport'un müthiş performansının yanısıra, görevi bir çok sahnede yalnızca bakakalmak olan "baba" Pierfrancesco Favino'nun da oyunculuğu kusursuz. Ayrıca o yaşta bir kız çocuğu, bir filme ancak bu kadar güzel oynayabilirdi!

Etkileyici bir dram sizleri bekliyor..

Tür : Dram / Gerilim / Gizem
Gösterim Tarihi : 8 Şubat 2008
Yönetmen : Giuseppe Tornatore
Senaryo : Giuseppe Tornatore , Massimo De Rita
Görüntü Yönetmeni : Fabio Zamarion
Müzik : Ennio Morricone
Yapım : 2006, İtalya / Fransa

Oyuncular

Kseniya Rappoport (Irena (Esrarengiz Kadın)) , Michele Placido (Muffa) , Claudia Gerini (Valeria Adacher) , Margherita Buy (Irena'nın Avukatı) , Pierfrancesco Favino (Donato Adacher) , Piera Degli Esposti (Gina) , Nicola Di Pinto (Irena'nın Sevgilisi)

20 Ağustos 2010 Cuma

Beyaz Şeytan




Beyaz şeytan deyince aklınıza ne geldiğini öğrenebilir miyim? Bu soruyu filmi beraber izlediğim arkadaşıma sorduğumda bana verdiği cevap "İşte şeytanlar, ruhlar gizemli ev vs." tarzında bir şeydi. Aklım almadı, çünkü benim aklıma gelen, tahminimce bu soruyu yönelteceğim kimselerin %90'ının vereceği cevapla aynıydı. Bakmayın öyle, tabiiki uyuşturucu!

Johnny Depp, filmde ne zaman ortaya çıkacağını bir türlü kestiremediğimiz Penelope Cruz'la gerçekten birbirine yakışmamış. Bu kadar efendi, bu kadar naif bir uyuşturucu baronu beyefendi şahsiyet, sen git Eyşan'ın latin versiyonu Penelope'ye vurul. Penelope de gerekli cevabı verdi zaten sevgili seyirciler, merak etmeyin.

Film bir aşk filmi değil. Film "uyuşturucu ticaretinde en tepeye çıktığı halde", bu sıfatını unutarak, aynı zamanda dürüstlük, doğruluk vs. gibi erdemleri savunmaya çalışan efendi bir kişiliğin diriliş, gelişiş ve çöküş dönemlerini anlatan bir yapıt. Bir insan eğer uyuşturucu ticareti yapıyorsa karşısındaki insandan kendisi gibi dürüst olmasını beklememeli. Zaten beklemiyorsa da, olası saldırılarda gerekli cevabı susarak değil, onlar gibi davranarak vermeli. Ayakta durma şansı budur çünkü o konumdaki bir insanın. O artık, erdemli olmayı çoktan aşmıştır. Kendi dünyasında yoktur erdem. Eğer olmaya çalışırsa, alırlar façasını aşağı.

Depp, karakterini o kadar harika yansıtmış ki oyunculuğuna, bir ara durdurdum filmi, evet bildiğiniz durdurdum ve düşündüm. Bir insan dedim, bu kadar rahat, bu kadar umursamaz olarak işinde nasıl bu kadar kolay ve sistemli olarak yükselebilir? "İlla uyuşturucuya mı girelim kardeşim" demedim de değil. Bu mükemmel oyunculuğa yakışacak olan da tabiiki Penelope Cruz olurdu diye düşünen yapımcı arkadaşların alnından da öpmek istiyorum. Çünkü filmde birbirine hiç yakışmayan bu mükemmel ikili, ders niteliğinde bir film sunuyor muhterem konservatuvar öğrencilerine.

Saygıyla eğildik beraber, ama biraz uzun sürdü eğilmemiz. Abartmasanız iyiydi.

Not: Bu arada hikaye gerçek bir hikaye imiş, ve inanasım gelmese de, şu anda Johnny Depp'in oynadığı gerçek karakter yaşıyormuş. Öyle dedi film.

Tür : Polisiye / Dram
Gösterim Tarihi : 21 Eylül 2001
Yönetmen : Ted Demme
Senaryo : David McKenna , Nick Cassavetes , Bruce Porter (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Ellen Kuras
Müzik : Graeme Revell
Yapım : 2001, ABD , 122 dk.

Oyuncular

Johnny Depp (George Jung) , Penélope Cruz (Mirtha) , Franka Potente (Barbara) , Rachel Griffiths (Ermine Jung) , Paul Reubens (Derek Foreal) , Jordi Mollà (Diego Delgado)