15 Kasım 2010 Pazartesi

Yeşil Sokak Holiganları 2



Aynı serinin ilk filminden sonra onun devamı niteliğinde 1 film beklerken karşımızda bambaşka bir film buluyoruz. Yeşil Sokak Holiganları 2, birinci filminden tamamen bağımsız hikaye, senaryo ve kişilikler içeriyor. Tek ortak noktaları tabiiki West Ham United.

Filmde bu sefer beladan uzak durmaları gereken adamlarımızın, isteseler de duramayacakları, çünkü onlar uzak dursalar bile belanın gelip onları bulacağı anlatılıyor. Nitekim film hapishanede geçiyor ve hapishanede ki kirli işler net bir biçimde, biraz da basite kaçarak, senaryoyu çok da zengin tutmayarak ve kolay bir son olacak şekilde işleniyor.

Ayrıca bu filmde futbol da, biraz zorla ve değişik bir şekilde de olsa filme sokulmuş. Film futboldan o kadar uzak gelişiyor ki, bir yerde kahramanlarımızın taraftar olduklarını hatırlamamız için koyulduğunu düşünmemek elde değil.

Filmimizin en etkili sahneleri dövüş sahneleri; ki bu sahnelerden bazıları gerçekten çok başarılı. Bazıları diyorum, çünkü film de çok fazla dövüş sahnesi var ki, film devam ederken arka fonda bile kavga edenleri görebiliyorsunuz. Bu da filmin izleyici kitlesinin yüksek oranda erkeklerden oluşmasını açıklıyor aslında.

Tavsiye edilesi, yokluğunda bir şeylerin kaybolmayacağı, hayatın aynı şekilde devam edeceği bir film. Erkekler.İzleyin, pişman olmazsınız!

Künye

Yönetmen: Jesse V. Johnson
Yapım Yılı: 2009
Süre: 1 saat 34 dk
Tür: Dram, Aksiyon, Spor
Oyuncular: Ross McCall, Graham McTavish, Treva Etienne

14 Kasım 2010 Pazar

Red



Ve karşınızda sadece oyunculukları için bile izlenebilecek bir film daha. Bruce Willis amcamızın emekli CIA ajanını oynadığı, Helen Mirren teyzemizin romantik Ivan'ıyla aşk tazelediği ve en önemlisi, paranoyak olma tabirine anlam katan John Malkovich'in varlığı. Dikkat edin henüz Morgan Freeman babamıza gelemedim.

Komediden romantizme, aksiyondan gerilime, her sahneyi yaşatan bir senaryo var filmde. Biraz durağan başlar gibi görünse de, çok da uzun sürmüyor bu durağanlık. E tabi, filmde CIA ajanı olur da aksiyonsuzluk başgösterebilir mi? Hatta Bruce Willis amcamızın, Yeni Zelanda doğumlu genç yetenek Karl Urban ile yakın dövüştüğü bir sahne var ki, orada rol yapmadıklarını siz de göreceksiniz. İnsan düşmanıyla öyle dövüşmez be, Film ne kelime!

Genel itibariyle farklı bir konu gibi görünmese de, genç bir ajanı yakalama hikayesi yerine, en azından emekli bir ajan seçilerek farklılığa gidilmeye çalışılmış, barındırdığı komedi ve romantizm unsurları ve mükemmel oyunculuklarıyla, çoğu filmde göremeyeceğimiz bir sona da sahip olmasıyla, sıradan aksiyon filmlerinden farkını net bir şekilde ortaya koymaktadır Red.

Bu yaşlı kadro, tabiiki müthiş bir oyunculuk çıkaracaktır oyunculuklarında. Ancak böylesine bir aksiyon senaryosunda bu denli bir başarı beklemiyordum doğrusu, arkadaşlar gerekli cevabı verdiler. Saygı duydum, dizlerimin üzerine çöktüm, yapacak birşey yok!

Tür : Komedi / Aksiyon
Gösterim Tarihi : 15 Ekim 2010
Yönetmen : Robert Schwentke
Senaryo : Warren Ellis , Cully Hamner
Yapım : 2010, ABD / Kanada

Oyuncular

Bruce Willis (Frank Moses) , Helen Mirren (Victoria) , Morgan Freeman (Joe Matheson) , Mary-Louise Parker (Sarah) , John Malkovich (Marvin Boggs) , Karl Urban (William Cooper)

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Ateşten Kalbe Akıldan Dumana



İşte bir Guy Ritchie klasiğiyle daha karşı karşıyayız. Bütün dünyada yankı uyandıran ilk filmi olan 1998 yapımı bu film bize gerçekten kusursuz bir iki saat yaşatıyor.

4 kafadar bir kumarbazın üstün yeteneğine güveniyorsa eğer, ve bunun için akılalmaz risklere giriyorlarsa, oynayacakları kumar oyununda da, hele de karşıdaki bir mafya babasıysa, rakiplerinin yapabileceklerine hazırlıklı olup ona göre davranmalıdır. Bizim adamlarımız ise, doğal olarak, bunu yapmıyor. Olaylar ise, işin içinden çıkılmayacak kadar garip bir hale gelmesine rağmen, bu gariplik öyle bir boyuta arıyor ki, bir anda bitiveriyor.

Şöyle düşünün; sizin 500 bin liranız var evinizde. Siz onu güvende olsun diye evde bıraktınız. Dışarı çıkıp biraz eğlenip geliyorsunuz evinize. Ne göresiniz peki? Yerde yatan ve en az yarısını tanımadığınız 10 tane ceset.

Kumarın nelere yol açabileceğini gösteren, fakat amacı kesinlikle bu olmayan bir film Ateşten Kalbe Akıldan Dumana. Jason Statham abimiz bu sefer aşrolü üstlenmemiş, hatta sanki ben de gireyim de filme biraz ün katayım demiş gibi. Ama olsun, kumarbaz abimiz ve diğer ortakları da, rollerinin hakkını vermiş, tıpkı hakkı rahmetine kavuşan filmdeki diğer 538975 karakter gibi.

Süper eğlenceli harika bir komedi aksiyon. Hala izlemediyseniz yazık size.

Tür : Komedi , Aksiyon
Gösterim Tarihi : 9 Haziran 2000
Yönetmen : Guy Ritchie
Senaryo : Guy Ritchie
Görüntü Yönetmeni : Tim Maurice-Jones
Müzik : David A. Hughes , John Murphy
Yapım : 1998, İngiltere , 107 dk.

Oyuncular

Jason Flemyng , Dexter Fletcher , Nick Moran , Steven Mackintosh , Jason Statham (Bacon)

Esrarengiz Kadın



Adı gibi bir film. Karakterimiz, zamanında seks kölesi olarak kullanılan bir kadın. Film ise, o kadının geçmişte yaşadıklarından kaçıp, yeni bir hayal -hayat değil hayal- uğruna neler yapabileceğinin göstergesi.

Yönetmen, kadının geçmişini filmin tamamına o kadar güzel bir şekilde yaymış ki, flashbackler en fazla bir kaç saniyeliğine giriyor ve her şey net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Olayların çıkış noktası seks köleliği kavramı olsa da, bu kavram filmde fazla sorgulanmıyor. Sorgulanan, bir annenin -kendisinin olduğuna tam olarak emin olamasa bile- çocuğu uğruna yapabilecekleri.

Filmde esrarengiz kadını oynayan Kseniya Rappoport'un müthiş performansının yanısıra, görevi bir çok sahnede yalnızca bakakalmak olan "baba" Pierfrancesco Favino'nun da oyunculuğu kusursuz. Ayrıca o yaşta bir kız çocuğu, bir filme ancak bu kadar güzel oynayabilirdi!

Etkileyici bir dram sizleri bekliyor..

Tür : Dram / Gerilim / Gizem
Gösterim Tarihi : 8 Şubat 2008
Yönetmen : Giuseppe Tornatore
Senaryo : Giuseppe Tornatore , Massimo De Rita
Görüntü Yönetmeni : Fabio Zamarion
Müzik : Ennio Morricone
Yapım : 2006, İtalya / Fransa

Oyuncular

Kseniya Rappoport (Irena (Esrarengiz Kadın)) , Michele Placido (Muffa) , Claudia Gerini (Valeria Adacher) , Margherita Buy (Irena'nın Avukatı) , Pierfrancesco Favino (Donato Adacher) , Piera Degli Esposti (Gina) , Nicola Di Pinto (Irena'nın Sevgilisi)

20 Ağustos 2010 Cuma

Beyaz Şeytan




Beyaz şeytan deyince aklınıza ne geldiğini öğrenebilir miyim? Bu soruyu filmi beraber izlediğim arkadaşıma sorduğumda bana verdiği cevap "İşte şeytanlar, ruhlar gizemli ev vs." tarzında bir şeydi. Aklım almadı, çünkü benim aklıma gelen, tahminimce bu soruyu yönelteceğim kimselerin %90'ının vereceği cevapla aynıydı. Bakmayın öyle, tabiiki uyuşturucu!

Johnny Depp, filmde ne zaman ortaya çıkacağını bir türlü kestiremediğimiz Penelope Cruz'la gerçekten birbirine yakışmamış. Bu kadar efendi, bu kadar naif bir uyuşturucu baronu beyefendi şahsiyet, sen git Eyşan'ın latin versiyonu Penelope'ye vurul. Penelope de gerekli cevabı verdi zaten sevgili seyirciler, merak etmeyin.

Film bir aşk filmi değil. Film "uyuşturucu ticaretinde en tepeye çıktığı halde", bu sıfatını unutarak, aynı zamanda dürüstlük, doğruluk vs. gibi erdemleri savunmaya çalışan efendi bir kişiliğin diriliş, gelişiş ve çöküş dönemlerini anlatan bir yapıt. Bir insan eğer uyuşturucu ticareti yapıyorsa karşısındaki insandan kendisi gibi dürüst olmasını beklememeli. Zaten beklemiyorsa da, olası saldırılarda gerekli cevabı susarak değil, onlar gibi davranarak vermeli. Ayakta durma şansı budur çünkü o konumdaki bir insanın. O artık, erdemli olmayı çoktan aşmıştır. Kendi dünyasında yoktur erdem. Eğer olmaya çalışırsa, alırlar façasını aşağı.

Depp, karakterini o kadar harika yansıtmış ki oyunculuğuna, bir ara durdurdum filmi, evet bildiğiniz durdurdum ve düşündüm. Bir insan dedim, bu kadar rahat, bu kadar umursamaz olarak işinde nasıl bu kadar kolay ve sistemli olarak yükselebilir? "İlla uyuşturucuya mı girelim kardeşim" demedim de değil. Bu mükemmel oyunculuğa yakışacak olan da tabiiki Penelope Cruz olurdu diye düşünen yapımcı arkadaşların alnından da öpmek istiyorum. Çünkü filmde birbirine hiç yakışmayan bu mükemmel ikili, ders niteliğinde bir film sunuyor muhterem konservatuvar öğrencilerine.

Saygıyla eğildik beraber, ama biraz uzun sürdü eğilmemiz. Abartmasanız iyiydi.

Not: Bu arada hikaye gerçek bir hikaye imiş, ve inanasım gelmese de, şu anda Johnny Depp'in oynadığı gerçek karakter yaşıyormuş. Öyle dedi film.

Tür : Polisiye / Dram
Gösterim Tarihi : 21 Eylül 2001
Yönetmen : Ted Demme
Senaryo : David McKenna , Nick Cassavetes , Bruce Porter (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Ellen Kuras
Müzik : Graeme Revell
Yapım : 2001, ABD , 122 dk.

Oyuncular

Johnny Depp (George Jung) , Penélope Cruz (Mirtha) , Franka Potente (Barbara) , Rachel Griffiths (Ermine Jung) , Paul Reubens (Derek Foreal) , Jordi Mollà (Diego Delgado)

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Banka İşi


"Bank Job" için, türünün renkli filmlerinden biri diyebiliriz. Soygun filmlerinde doğal olarak başarıyla sonuçlanan soygunlar, bu filmde de bizi yanıltmıyor tabiiki, ancak bir farkla. O da soygunun paradan öteye geçmesi ve işin içerisine polis, teşkilat, aşk triosunun dahil olması. Ve tabiiki filmi güzelleştiren en büyük etken olarak, bütün bunların merkezine üstad Jason Statham'ın oturması. Cuk oturdu diyebilir miyiz, kesinlikle evet..!

Mevzu Jason Statham olduğunda akan suları durduran bir yapıya sahibimdir, her ne kadar film tarzını beğendiğim bu insansı varlığın bütün filmlerini izlememiş olsam da. "Snatch"le dahi hakettiği değeri bulamadığına inanıyorum nedense. Bir sebebi var mı? Yok.

Filmde sadece Jason Statham yok tabiiki. Kendisini Truva'dan sonra pek göremediğimiz Saffron Burrows ablamız da mevcudiyetini gayet net ve hoş bir şekilde belli etmekte. Ayrıca çakma Michael Scorcese de filmdeydi.(!)

Kanımca bu filmi güzel yapan özelliklerden biri ve en önemlisi, filmin başında birbirinden bağımsız görünen karakterlerin çokluğu ve onların olaylardaki gelişimlerinin karmaşık görüntüsünün, filmin sonunda çok başarılı ve anlaşılabilir şekilde çözülüyor olması.

Genelde Guy Ritchie filmlerine benzediği anımsatılsa da bu yorumlara pek katıldığımı söyleyemeyeceğim. Hatta şunu da söyleyebilirim, Guy Ritchie çekseydi daha bile başarılı olabilirdi.

Kesinlikle eğleneceğiniz bir film bu, izleyin, izlettirin.

Tür : Aksiyon
Gösterim Tarihi : 21 Mart 2008
Yönetmen : Roger Donaldson
Senaryo : Ian La Frenais , Dick Clement
Görüntü Yönetmeni : Michael Coulter
Müzik : J. Peter Robinson
Yapım : 2008, İngiltere , 111 dk.

Oyuncular

Jason Statham (Terry) , Saffron Burrows (Martine) , Stephen Campbell Moore (Kevin) , Daniel Mays (Dave) , James Faulkner (Guy Singer)

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Felekten Bir Gece


Konulu komedi filmlerine rastlamayalı uzun bir süre olmuştu diyebiliriz, ta ki bu filme kadar. Tipik amerikan gençlik komedi filmlerine gına getirememiş bir nesilin yetişmekte olduğu günümüzde böyle bir film hazırlamayı düşünmüş insanlar önünde eğilmeyi kendime bir borç bilirim.

Sanki Oscar töreninde heykelcik alıyormuş hissi yaratan konuşmamın ardından hemen belirtmeliyim ki, eğer iki saat boyunca gülmek istiyorsanız bu film tam size göre. Amerikan yapımı olabilir, konu da klişe gibi görünebilir. Fekat, oyuncuların başarılı performansıyla taçlandırılan güzel senaryo bize tadından yenmeyecek bir görsel şölen hazırlıyor.

4 kafadar bekarlığa veda için Las Vegas'a giderse ne olur? Kendimizi bir tanesinin yerine koyalım o an için. Sabah bir kalkıyoruz, etraf dağılmış, herkes bir yerde ve evde kaplan var. Evet, bildiğiniz kaplan.

Heyecanlı ve komik olayların birbirini takip ettiği filmde Hollyfield dallamasının kulağını ısırarak bütün dünyada ve hayranlarında şaşkınlık, tiksinçlik ve şok etkisi uyandıran Malik Abdülaziz(Mike Tyson) amcamız da filme renk katan şahsiyetlerden olmuş.

Kaçırdıysanız üzülmeyin, Dvd'sini alıp izlersiniz. Alamazsanız üzülmeyin, internetten bulup izlersiniz. İnternetten bulamazsanız bana söyleyin ben size filmi hediye edeyim. Yok bana da ulaşamayacaksanız siz zaten bu filmi hiç izlemeyin, hatta film falan dahi izlemeyin. Aşk-ı Memnu izleyebilirsiniz. (Bu arada ben artık Bihtoş'u tutuyorum)

Künye:

Tür : Komedi
Gösterim Tarihi : 10 Temmuz 2009
Yönetmen : Todd Phillips
Senaryo : Jon Lucas , Scott Moore
Görüntü Yönetmeni : Lawrence Sher
Yapım : 2009, ABD , 100 dk.

Oyuncular

Bradley Cooper (Phil Wenneck) , Ed Helms (Stu Price) , Zach Galifianakis (Alan Garner) , Justin Bartha (Doug Billings) , Heather Graham (Jade) , Sasha Barrese (Tracy Garner) , Jeffrey Tambor (Sid Garner) , Rachael Harris (Melissa) , Mike Tyson (Kendisi)